Ayancık´ta 1915 - 1917 yıllarına kadar birkaç ahşap ev ve iş yerine sahip, halkının esnaf bölümünü genellikle Rumlar´ın oluşturduğu küçük olarak kereste ticareti yapılan, pek yolu olmayan, ulaşımı motor ve kayıklar tarafından yapılan deniz yolu ile sağlanan tipik bir Anadolu kasabası iken, orman zenginliği Belçikalılar tarafından keşfedilip, 1926 yılından itibaren Kereste fabrikasının kurulması ile bu küçük ilçenin tarihi değişmiştir.
Ayancık´ta fabrikanın kuruluş ve işleyişi faaliyetleri sırasında halkı yabancılarla kaynaşmış,etkilenmiş ve ilçe süratle gelişmiştir. Fransız ve İtalyan modası 1930´lu yılların başında önce Ayancık´ta uygulanmıştır. Sonra İstanbul ve diğer büyük illere ulaşmıştır. Giyim, terbiye eğitim ve spor alanlarında çok büyük gelişmeler olmuştur.Yeniliğe açık bir yapıya sahip olan Ayancık´ın ileri gelenleri, gerek sosyal, gerek sportif alanlarda büyük çalışmalar yapmışlardır. 1936 yılında Baha Bey tarafından Ayancık Halkevi kurulmuş, Ayancık Halkevi binası inşa edilmiş, tiyatro çalışmları yapılmış, Türkiyenin ilk tenis kortu, futbol, voleybol, basketbol sahaları kurulmuştur.Fabrikanın kapanmasından sonra yöre halkının gerek yurt içi, gerekse yurt dışı göçleri ile daha çok iş bulma ve çalışma amcı ile bulundukları yer ve ülkelerdeki sosyal yaşantı tarzlarından çağdaş ölçüde etkilendiği; ilçeye dönüşlerinde göç etmeyen yaşlı nüfusun geleneksel ve tutucu yaşam tarzlarını zorladığı söylenebilir.İlçe merkezinde gecekondu olgusu gözlenmemektedir
Çıtadan Kale Ağları İlkez Ayancık´ta Çekildi
Türkiye´de belki dünyada da kale ağları ilk kez Ayancık´ta çıtadan olarak kurulmuştur. Erkek ve kız takımları motorlarla spor müsabakalarına katılırlardı. Ayancık Gençlik Spor´un çok zengin bir arşivi bugün hala kulüp merkezindesergilenmektedir.Ayancıkta sosyal yaşam, çok eskilerden beri yoğun olarak devam etmiştir. Ayancık kereste fabrikasının kurulmasıyla ekonomi ve sosyal yaşam hızla gelişmiş, o yıllarda olabilecek olan en üst seviyeye ulaşmıştır. Zengin Sportif alanları, Ayancık halkının spora özellikle futbola yatkınlığı ile birleşmiştir. Üç kaleli, tahta perdeli antreman sahaları, kafa vuruşlarını geliştirmek için halkalı çalışma alanı, slalom çalışmaları o günkü bilimsel futbol ekolünün Ayancık´ta ne de güzel uygulandığını gösteriyor.Halkevlerinin kurulması ile birlikte tiyatro çalışmları da başlamış, yüzlerce oyun sahneye konmuş, beğeni ile izlenmiştir.
Tiyatro Çalışmalarından Bir Sahne
Okullarda Belçikalı, Alman çocuklar Türk çocukları ile birlikte ders görürlerdi. Okul müfredatı son derece modern, öğretmenleri son derece seçkindi.Okulların bayram törenleri de son derece güzel olurdu.Spor teşkilatlerı ve fabrika da bayram törenlerine katılırdı. Türk Hava Kurumu uçaklarından birine "Ayancık" uçağı Ayancık´a gönderilir, gösteri uçauşları ile bayram törenlerine ayrı bir renk katardı.


